Boşanma Sebebi Olarak Kaba İthamlar: Sözler de Evliliği Bitirebilir mi?

Boşanma Sebebi Olarak Kaba İthamlar: Sözler de Evliliği Bitirebilir mi?

 

Bir evliliği sadece fiziksel şiddet mi bitirir?
Peki ya tekrar eden hakaret, aşağılamalar, küçümseyici sözler boşanma sebebi olabilir mi?
Günümüzde açılan boşanma davalarının önemli bir kısmı, fiziksel değil, sözlü şiddetle ilgili.
Peki Türk hukuku bu durumu nasıl ele alıyor?

Bu yazıda, eşlerin birbirine yönelik kaba ithamları, hakaretleri ve kırıcı davranışlarının boşanma davasında nasıl değerlendirildiğini açıklıyoruz.

 

1. Evlilikte “Saygı” Yasal Bir Yükümlülüktür

 

Türk Medeni Kanunu’nun 185. maddesi eşlerin birbirine olan yükümlülüklerini sayarken, "sadakat ve saygı" kavramlarını açıkça ifade eder.

Bu sadece fiziksel değil, sözel olarak da saygılı olma yükümlülüğünü kapsar.
Dolayısıyla tekrar eden hakaret, aşağılama, küçük düşürme ifadeleri bir süre sonra “evlilik birliğini temelinden sarsan” bir unsur haline gelir.

 

2. Kaba Sözler Ne Zaman Boşanma Sebebi Sayılır?

Her tartışma boşanma gerekçesi değildir. Ancak bazı kriterler oluştuğunda mahkemeler haklı sebep olarak kabul etmektedir:

🔹 Hakaretlerin tekrar eden ve sistematik olması
🔹 Taraflardan birinin bu sözler nedeniyle psikolojik olarak yıpranması
🔹 Hakaretlerin tanıklar veya yazılı/sesli belgelerle ispatlanabilir olması

📌 “Sen adam mısın?”, “Aklın yok senin”, “Sana koca mı denir?” gibi ifadeler, özellikle tekrar ettiğinde mahkeme önünde ciddiye alınmaktadır.

 

3. Yargıtay Ne Diyor?

 

Bu kararlarda genellikle tanık beyanları, WhatsApp yazışmaları gibi delillere dayanılarak karar verildiği görülmektedir.

 

4. Delil Sunmak Zorunludur

 

“Bana sürekli hakaret ediyordu” demek yeterli değildir.
Aşağıdakiler gibi deliller mahkemeye sunulabilir:

  • Tanık beyanı (ailenizden biri, komşular vs.)

  • Mesaj içerikleri (WhatsApp, SMS)

  • Ses kayıtları (hukuka uygun şekilde alınmışsa)

  • Psikolojik destek alınmışsa, uzman raporu

 

5. Sözlü Şiddet Tek Başına Boşanma Nedeni Olabilir mi?

 

Evet. Eğer evliliği çekilmez hale getirecek düzeydeyse, başka bir olay yaşanmasa bile sözlü şiddet tek başına boşanma sebebi olarak kabul edilebilir.

Özellikle:

  • Aşağılama içeren tekrar eden sözler

  • Çocukların önünde hakaret

  • Sosyal çevrede küçük düşürme
    davaları genellikle eşin lehine sonuçlanır.

 

Sonuç: Sözler de Yarar da Zarar da Getirebilir

Birçok insan fiziksel şiddeti ciddiye alırken, sözlü şiddeti hafife alabiliyor.
Oysa hukuk sistemi, “inciten sözleri” de evlilikte şiddet kapsamında değerlendiriyor.

Taraflar arasındaki saygının yitirilmesi ve bu durumun sistematik hale gelmesi, boşanma davasında haklı gerekçe oluşturabilir.

Bu konuda her olay kendi içinde değerlendirilir. Her evlilikte dinamikler farklıdır.
Dolayısıyla bu yazı, genel bilgilendirme amaçlı olup, somut olaylar özelinde farklı değerlendirmeler olabilir.

 

📎 Not:

Yukarıda yer alan bilgiler, Türk Medeni Kanunu ve Yargıtay içtihatlarına dayalı olarak hazırlanmıştır.
Boşanma davalarında her olay kendi koşulları içinde değerlendirilir.
Süreçle ilgili daha detaylı bilgi almak isteyen kişilerin uzman desteğiyle ilerlemesi önerilir.